19 Temmuz 2008 Cumartesi

bir semt hikayesi: müzmin sap

Telefonun sesini duyunca tuvaletten elimi bile yıkamadan heyecanla koştum,her zamanki gibi turkcell'in kampanya sms'lerindendir diye geçirdim içimden lakin bir bekleyişte yok değildi.Müzmin bir sap olarak karşı cinse ait beklentilerimde kendimi aşmıştım... Telefona baktım,sadece baktım sonra neden baktığımı unuttum hatırlayınca hemen gelen mesaj ibaresine odaklandım "Aşkım nasılsın,müsaitsen bana biraz kontör gönderirmisin"diye nejat alp'in taverna tadında şarkı sözleri gibi bir mesajla karşılaştım.O kadar çok ihtiyacım vardıki sevdiceğe kontör göndermeye,lakin böy öyle biri olmadığı gibi -20 kontördeydim lan!.. şu mesajı bana kimin yolladığını öğrenecek durumum bile yoktu.Kendimce tadını çıkarıyordum durumun.Arkadaşlara; "Benim eski manita,barışmak için kılıf arıyor" demeye getirecek kadar haysiyet yoksunu biri olacakken bu saçma düşünceden vazgeçtim,belkide yemeyeceklerini düşündüm bilemiyorum...
Kahvenin yolunu tutarken bir mesaj daha gelir mi diye düşünüyor ve nasıl bir strateji izlemem gerektiğini planlıyordum.İlk işim kahvenin demirbaşlarından birinden kontör transfer etmekti.Aylardır en çok başvurduğum servisti kontör transfer servisi... Metin abiyi gördüm hemen yanına yanaşarak:
-"abi kontör var mı?"diye sordum.
metin abi:
-ulan insan bi selam verir be...
diyerek önce azarladı akabinde elini gırtlağına fiske hareketiyle götürerek kontörü olmadığını ima etti.Heyecanımı farketmiş olmalı ki:
-ne bu telaş oğlum görende manita yaptın sanacak
diyerek alaycı bi tavra büründü.ben ise oralı olmuyor dandik nokia telefonumu baş ve işaret parmağımın arasında seri bir şekilde çevirip,bir yandanda kontör isteyeceğim birilerini arıyordum.Tam bu sırada Metin abi:
-lan oğlum sen kızlardan hoşlanmıyor musun?"diye sordu.
-"ne alaka abi ipnemiyim ben!"diye sert bir cevapla gelecek diğer sorulara engel olmak istedim.O ise her zamanki gibi rahat tavrıyla:
-"böyle hep el arabası olmaz bi manita yap artık,bak yaşın kaç oldu"dedi.O an gelen mesajla acilen kontak kurmam gerektiğini hissettim.Metin abi'nini son sözleri acı ve bir o kadarda gerçekti.Hayatı;mahallenin bakkalı,kahvehanesi ve ücra köşelerinde beyhude işlerle geçirmiş olan beni artık daha matah işlerle uğraşma şevki sarmıştı.Evin yolunu tutarken saçlarıma park halindeki şahin'in aynasında şekil vererek havaya girmiştim bile... eve az bir mesafe kala yeniden mesaj gelmişti.yüreğim kıpır kıpır,kör talihi yendiğimi düşünürken "yeni mesaj" ibaresinin bünyeye kattığı heyecan 90+'da gelen gol haberiyle kümede kalan anadolu takımı taraftarı hissiyatı kattı olaya... Hemen açtım şöyle yazıyordu:
"o aşkımlı mesajı ben yollamıştım haberin olsun.azcık atak ol,olmaz böyle"
Metin abiden gelmişti,yılların Cin Metin'i bana sağlam bir tokat atmıştı "pezevenk"diye sessizce söylendim.Eve varmıştım yıllarca tek tabanca gezmeyi başaran ben bu kalıbın dışına çıkmadan mahallenin;bakkalı,kahvehanesi,kasap önü gibi bilimum taze haber odaklı mekanlarında takılmaya devam ettim.

2 yorum:

a. dedi ki...

kaye gibi olmuş gerçek mi değil mi merak ettim doğrusu.iyi bir anlatımın var

dedigencadam dedi ki...

öncelikle teşekkür ederim,okuduğun için.hikayede geçen mesaj gerçekten gelmişti onun üzerine bir şeyler çıkabilir mi diye düşündüm ve böyle bir şey yazdım:)