31 Aralık 2008 Çarşamba

yeni bir yıl

insanların ölmediği,huzur dolu bir yıl temennisiyle...

23 Aralık 2008 Salı

Xavı Valero/Ray Liotta


arsenal-liverpool maçı,kenarda rafa yok birisi sürekli telefonla konuşuyor...
meğer ray liotta abimizmiş.hayırlı olsun abi,saygılar.

11 Aralık 2008 Perşembe

ıssız adam

bayram tatilini fırsat bilip gittik sinemaya açıkçası merak ettiğim ve içlerinde en izlenmeye değer olan idi ıssız adam.çağan ırmak'ın m.h.h,babam ve oğlum filmleriyle iyi referansı vardı bizde lakin film hiçte umduğum gibi çıkmadı kıyas etmek doğru olur mu bilmiyorum ama babam ve oğlum'da ki hikayenin sürekliliği,kurgusu,oyunculukları ele alındığında haliyle bu kadar klişe ve cılız bir film yapacağını düşünememiştim...
konunun tanışma-ayrılmadan bağımsız ne zaman asıl hikayeye bağlanacağını merak ederken,filmin tamamen bunun üzerine kurulu olduğunu görmek tam bir hayal kırıklığıydı.son sahne de ki iç sesler bi an hiç bitmeyecek sanmıştım.

film hoşuma gitmedi dolayısıyla...

ancak filmin müzikleri muhteşemdi ıssız adam abimizin 45'lik koleksiyoncusu olma hadisesi tamamen çağan ırmak'ın kendisiyle alakalı bir durum zira iyi bir 45'lik arşivi olduğunu kendisi belirtti hatta nil burak'a teklif götürdüğünde nil burak;istediği şarkıyı temin edeceğini söylediğinde,"gerek yok bende sizin bütün albümleriniz,hatta sizde olmayan konser kayıtlarınız bile mevcut"diyerek kendisini baya şaşırtmış.



29 Kasım 2008 Cumartesi

Uluslararası Bursa İpek Yolu Film Festivali(28 Kasım-04 Aralık)

bursamızın geç kalmasına rağmen medar-ı iftiharı olan ve ileride daha da değerleneceğini düşündüğüm ipek yolu film festivali #3 başladı festival'in ödül dağıtmaktan ziyade yan etkinlikleri ile daha da ilgi çekeceği kanısındayım özellikle sinema kursları ve alanında başarılı oyuncuların ve yönetmenlerin verdiği ücretsiz kurslar sinemaya ilgiyide arttırıyor.

festival programı şöyle;
28 kasım-04 aralık
ücretsiz sinema kursları:

29 KASIMCUMARTESİ
11.00 - 11.5012.00 - 12.50 Mehmet İnan Senaryo
14.00 - 14.5015.00 - 15.50 Pelin Batu Oyunculuk
16.10 - 17.0017.10 - 18.00 Hayk Kirakosyan Görüntü Yönetimi

30 KASIMPAZAR
11.00 - 11.5012.00 - 12.50 Alican Sekmeç Türk Sinema Tarihi
14.00 - 14.5015.00 - 15.50 Yetkin Dikinciler Oyunculuk

1 ARALIKPAZARTESİ
11.00 - 11.5012.00 - 12.50 Semir Aslanyürek Yönetmenlik
14.00 - 14.5015.00 - 15.50 Selahattin Sancaklı Görüntü Yönetimi
16.10 - 17.0017.10 - 18.00 Senem Aytaç Dünya Sinema Tarihi

2 ARALIKSALI
11.00 - 11.5012.00 - 12.50 Alper Maral Müzik
14.00 - 14.5015.00 - 15.50 Necip Sarıcı Seslendirme

3 ARALIKÇARŞAMBA
11.00 - 11.5012.00 - 12.50 Sevin Okyay Film Analizi
14.00 - 14.5015.00 - 15.50 Çiçek Kahraman Kurgu
16.10 - 17.0017.10 - 18.00 Zeynep Özbatur Yapım

4 ARALIKPERŞEMBE
12.00 - SERTİFİKA TÖRENİ
gösterime girecek filmlerle ilgili program
tayyare kültür merkezi;


film takvimi:
http://www.ipekyolufilmfest.com/Default.aspx?type=takvim#28kasim

yarışma programı:
uluslararası altın karagöz uzun metraj film yarışması
uluslararası altın karagöz kısa film yarışması
ulusal altın karagöz uzun metraj film yarışması
ulusal altın karagöz kısa film yarışması

http://www.ipekyolufilmfest.com/Default.aspx

21 Ekim 2008 Salı

kapıldım gidiyorum...

bir dilim aşk,kızlar yurdu,menekşe ile halil dizilerinde yer almış en son vodafone reklamında bir baltayla karşımıza çıkmıştı sevgili ezgi asaraoğlu.teessüflerimi sunuyorum.

22 Eylül 2008 Pazartesi

Pankart:Unitimsah

21 Eylül 2008 Bursaspor-Kayserispor

12 Eylül 2008 Cuma

Türkiye Kupası 2.Kademe Kuraları


İstanbulspor-Ankaraspor
Malatyaspor-Hacettepe
Manisaspor-Kocaelispor
Çaykur Rizespor-Gaziantepspor
Konyaspor-Güngören Belediyespor
Alanyaspor-Gençlerbirliği
Bursaspor-Belediye Vanspor
Ankaragücü-Giresunspor
Denizlispor-Sakaryaspor
Eskişehirspor-Diyarbakırspor
Samsunspor-Antalyaspor
İskenderun Demir Çelikspor-Kayserispor
Trabzonspor-Karabükspor
Büyükşehir Bld. Spor-Tokatspor
Beykoz-Altay
Gaziantep B.Ş. Bld.-Kayseri Erciyesspor

güzel kura çekmişiz,içerde olmasıda cabası.

11 Eylül 2008 Perşembe

dar alanda kısa paslaşmalar ve bursa

lise yıllarımıza denk geliyor bu güzel film.bizede figüranlık düşer mi diye az koşturmamıştık... bursa amatör futboluna güzel bir bakış... bu şehirde amatör futbolun içinde bulunmuş olan herkes seyirci-yönetim-futbolcu üçgenindeki o samimi bağı çok iyi bilir ki amatör olmanın gereğidir bi yerde.
filmde kullanılan kıyafetler galeri metin'den,bursa amatör futbolunun kült figürüdür galeri metin.bursaspor'a sponsor olduğunu bile hatırlarız tıpkı bir dönemin efsane volkanspor'u gibi... yine merinos stadı o da bursa'nın wembley'i diye anılır o toprak sahada 12-14 yaş dönemlerimizde bulunmuş olmak haz vermiştir bize kale arkasında efsane sümerbank reklamı dikkat çeker merinos fabrikasının işçilerinin, bir dönem memurlarının olduğu gibi alışveriş merkezidir...

filmin yan unsurlarından dikkat çeken bir şey daha fırın.bursada fırın'ın daha doğrusu osmanlıda fırının,fırıncının yeri çok önemlidir her daim önderlik etmiştir fırıncılar topluma, ulucami yapılırken ekmek taşıyan somuncu baba'nın büyük bir zat olarak emir sultan tarafından işaret edilmesi,açılış hutbesinde dua'yı somuncu baba'nın okuması buna güzel örnektir.

mekan olarak tercih edilen alacahırka-tahtakale muhitide zaten eski bursadır.henüz tam bozulmamıştır.sokaklar dar ve dik evler ahşap yeşil kılıftan tam olarak sıyrılmamış. sarı-yeşil... türk sineması adına en önemli filmerden bir tanesi benim için.her izleyişimde ayrı bi detay yakalarım... oyunculuklarıyla hikayesiyle mekanlarıyla tadı damağımızda bırakmıştır.memlekete aşık olma sebebidir.

8 Eylül 2008 Pazartesi

seni terkedip gitmek kolay mı sandın?

döndür,
sapmayacak sandığım yolumdan beni döndür
söndür,
içimde yanan bu kör inadı aşkınla söndür
hadi beni döndür
yolumdan döndür...

3 Eylül 2008 Çarşamba

mucize ve buluşma

müslüm gürses'in yıldız tilbe ile "esrarlı gözler" düeti üzerine anlaşıldıki baba her renge çok güzel uyum sağlıyor.özellikle 2 sene önce murathan mungan destekli çıkan aşk tesadüfleri sever albümü tadına doyulmaz olmuştu.albümde müslüm gürses bob dylan'dan lost highway'in enfes david bowie parçası i'm deranged'e,tanju okan'dan björk'e ait parçaları o şahsına münhasır tarzıyla çok güzel yorumlamıştı bu değişimi anlamak hem güç hemde bir o kadarda sevindirici kimine göre baba'nın değişimi onu bozdu jilet tayfası arabesk'e ihanet ettiğini iddia etti kimine göre baba sesini bu tarz çalışmalarla kıymete bindirdi.

albüm kapağındada yazıldığı gibi gerçektende mucize ve buluşma oldu ama müslüm baba artık iflah olmaz üzerindeki arabesk gömleğini çıkardı.özellikle murathan munganla yeni çalışmaları olabilirmiş bu muhteşem ses o harikulade sözcüklerle buluştuğu sürece ikisinede doyum olmaz.

bu albümden özellikle döndür yolumdan parçasıda gerçekten harika onuda tavsiye etmeden geçemeyeceğim.

1 Eylül 2008 Pazartesi

takım bağırıyor oynayın lan!..

tam 10 sene olmuş lig'e 3 puanla başlamayalı,bu sonuç biraz bursaspor'un kanser eden vaziyetini ortaya koyuyor.ilk hafta biraz şanslada olsa kazanılmış hacettepe maçı ve bozulan 3 puan orucu ikinci hafta ise seyircisiz oynanan ve kazanılan gençlerbirliği maçı... seyircisiz maçları çok oynamış bir takımın taraftarı olarak beraberliklere alışık olduğumu rahatlıkla söyleyebilirim,yine böyle bir sonuç bekliyordum ama takım bu sene 'güzel' bir şekilde yanıltmaya devam ediyor.devamının gelmesi temennimiz.


ikinci lig'de güzel bi hava yakalamıştık bu sezon onun emarelerinide görüyor gibiyiz,yalnız değişmeyen şey aldığımız cezalar... bu sezonada cezayla başladık.aynı cezaya sahip olan trabzonspor'un sanırım itiraz kredisi dolmadığı için cezası paraya dönüştürülmüş bizim ise bi kulağımızın arkası kaldığı için cezamız aynen onaylanmış:) gerekçe bana biraz komik geldi böyle bi kuralmı var bilmiyorum ama sanki uydurulmuş gibi... velhasıl cezalı maça hatrı sayılır bi kalabalık takıma destek olmak için kırk merdivende toplandı.güzel görüntüler oluştu.futbol seyircisine hasret kalmış bi ülkenin artık bu tür cezaları tozlu raflara gönderme vakti geldi de geçiyor...

çiko abi:takım bağırıyor oynayın lan!..

24 Ağustos 2008 Pazar

panter emel'i anlamak

uzun zamandır ekranlarda yok panter emel,90'lı yıllarda ana haberlerde çok görürdük.hayvan sevgisinin yanında feminist tarafıda ağır basıyordu,köpeklere işkence yapan adama nasıl basmıştı tokadı hatırlarsınız,ben o zaman ergenliğin vermiş olduğu buhranlarla nefret ederdim kendisinden 'nasıl vurur lan adama' diye,'bi erkek kadından sopa yemez arkadaş'... sonra insan bu zalim dünyada panter emel'i de anlıyormuş dostlar.evimizin arka tarafında küçük bi bahçemiz var geçen sene bir kedi orada üç tane yavru yaptı.ancak erkek kedilerin yeni doğan yavruları öldürmek gibi bi piskopat yanı var.doğa böyle dengeleniyor demek ancak vicdan buna el vermiyor koruma altına aldık ama bu kedilerden bir tanesi hastalanarak öldü.diğerlerini ise komşunun birinin şikayeti üzerine bizimkiler bana söylemeden anne ve yavru kediyi-yavru dediğim bi senelik dalyan gibi yani-barınağa vermiş.baya kızdım tabi ihtiyara pis bakışlar attım,pek oralı olmadı.sadece benim tepkimden korktuğu için bizimkiler kedinin birini bahçede muhafaza ettiler,aslında böyle bi hayvan sevgisi yoktu bende merhametten doğan bi durum bu sonuçta sokak kedisi,cins falan da değil bu kedilerin üzerinden manita kaldırmak gibi amacımda olmadı yani... sadete gelelim dün bu dünya güzeli kediye araba çarpmış ve ona vuran şerefsiz oralı olmadan o halde bırakıp gitmiş hayvanı, hoş insanları bile yol ortasında bırakılıyorken bu hassasiyeti hayvan için beklemekte pek mantığa uymuyor ya... sonuç itibariyle kedimizi kaybettik,elimizde çarpan lavuğun arabasıyla alakalı bilgiler var.pek de uzak değilmiş bana... deplasman dönüşü sağlıklı olmayan kafayla kundaklamayı bile aklımdan geçirdim... bir de vicdan azabımla başbaşayım keşke bizimkiler onuda barınağa verseymiş tamamıyla tepkimden çekinerek onu bırakmadılar bir parça payım yok değil bu üzücü olayda...

8 Ağustos 2008 Cuma

bana bir masal anlat baba


www.superbaba.org

tadı hala damaklarda süper baba'nın
çengelköyüyle,nihat'ın kahvesiyle,ipek'in eczanesiyle,sermet'in beleş köşesiyle...
hayatımıza kattıklarıyla...
herşeyiyle...

3 Ağustos 2008 Pazar

aforizma-alan smith

"başımı kaldırdığımda ayağımın sola düştüğünü gördüm,bileğimdeki firari kemik ise hong kong yönünü gösteriyordu. "
18 şubat 2006 liverpool-manchester united

27 Temmuz 2008 Pazar

matadore osman

"İtalya'nın Fiorentina, Palermo ve Roma takımlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Fiorentina yüzde 50 ihtimalle olacak gibi"osman çelik

hafta içi osman çelik'in açıklamaları futbol gündemine oturmuş hatta bir çok bursalıyıda heyecanlandırmıştı.açıklamada şöyle diyordu osman çelik;"Roma takımından faks geldi. Bize neler yapabileceğimizi sordular. Barcelona'ya gittiğim zaman bir futbol cambazını gördüm, onunla anlaştık. Açılış töreninde o futbol cambazı gösteri yapacak. Ama açılışta yabancı bir takımla maç yapacağız" sanki romalılarla bi kanka durumu söz konusuymuş gibi,"senin için ne yapabiliriz osmancığım"...

bu kadar ses getiren haberin yanında osman çelik'in bir de geçmişten gelen kötü referansı var ki-kendisinin adını google'a yazdığımızda nedense çeşitli aimar resimleri çıkıyor.
olayın özüne dönecek olursak sezon açılışına galatasaray davet edilmiş.muhtemelen bir ay gibi bir süre zarfında osman çelik'i ekranlarda göremeyeceğiz.

20 Temmuz 2008 Pazar

ryu vs ken

bir japonya-amerika çekişmesi desek yanılmış olmayız bu ikili için ayrıca benzer özellikleriyle dikkat çekerler bu yüzden mücadeleleri daha bir çetin geçer çocukluk dönemlerimizde karşılıklı aduketlerle az mı oyun bitirmiştik ne kadar can götürdüysek kardı zaman aşımında canı fazla olan ayakta kalırdı:)
ryu'dan bahsetmek gerekirse,en çok dikkat çeken yeşilçam ayarındaki hayat hikayesidir.şöyle ki;ryu'nun babası küçükken öldürülür daha sonra onu yetiştiren ustasıda babasını öldüren kişi tarafından -daha sonraları explus serisinde karşımıza çıkacak olan kişi;akuma- öldürülür.ryu; cüneyt arkın misali intikam yeminleri eder,günlerce hazırlanır kapı falan boyar.neyse akuma'nın karşısına çıkmak için sabırsızlanır ancak akuma ryu'nun öz babasıdır.şok olur ryucan piskolojik bunalıma girer.ve kendini street fighter'a adar.her gün kapışır...
daha öncede dediğim gibi ken'le benzer özellikleri olması kavganın derbi havasında geçmesine neden olur ancak sorunlu bir çocukluk geçiren ryu acımasızdır,ayakta kalandır.ken ise yaz aylarında saz çalan ağustos böceğidir;tembeldir,haylazdır,çomardır...

soundtrack-canım kardeşim(1973)

bu film garibanlığın neden olduğu çaresizliği ne kadar güzel anlattıysa müziğide karanlığa,o puslu sahnelere o kadar güzel uyum sağladı.
altın koza film festivali en iyi müzik ödülü-canım kardeşim(cahit oben)
Cahit Oben-Canım Kardeşim

19 Temmuz 2008 Cumartesi

bir semt hikayesi: müzmin sap

Telefonun sesini duyunca tuvaletten elimi bile yıkamadan heyecanla koştum,her zamanki gibi turkcell'in kampanya sms'lerindendir diye geçirdim içimden lakin bir bekleyişte yok değildi.Müzmin bir sap olarak karşı cinse ait beklentilerimde kendimi aşmıştım... Telefona baktım,sadece baktım sonra neden baktığımı unuttum hatırlayınca hemen gelen mesaj ibaresine odaklandım "Aşkım nasılsın,müsaitsen bana biraz kontör gönderirmisin"diye nejat alp'in taverna tadında şarkı sözleri gibi bir mesajla karşılaştım.O kadar çok ihtiyacım vardıki sevdiceğe kontör göndermeye,lakin böy öyle biri olmadığı gibi -20 kontördeydim lan!.. şu mesajı bana kimin yolladığını öğrenecek durumum bile yoktu.Kendimce tadını çıkarıyordum durumun.Arkadaşlara; "Benim eski manita,barışmak için kılıf arıyor" demeye getirecek kadar haysiyet yoksunu biri olacakken bu saçma düşünceden vazgeçtim,belkide yemeyeceklerini düşündüm bilemiyorum...
Kahvenin yolunu tutarken bir mesaj daha gelir mi diye düşünüyor ve nasıl bir strateji izlemem gerektiğini planlıyordum.İlk işim kahvenin demirbaşlarından birinden kontör transfer etmekti.Aylardır en çok başvurduğum servisti kontör transfer servisi... Metin abiyi gördüm hemen yanına yanaşarak:
-"abi kontör var mı?"diye sordum.
metin abi:
-ulan insan bi selam verir be...
diyerek önce azarladı akabinde elini gırtlağına fiske hareketiyle götürerek kontörü olmadığını ima etti.Heyecanımı farketmiş olmalı ki:
-ne bu telaş oğlum görende manita yaptın sanacak
diyerek alaycı bi tavra büründü.ben ise oralı olmuyor dandik nokia telefonumu baş ve işaret parmağımın arasında seri bir şekilde çevirip,bir yandanda kontör isteyeceğim birilerini arıyordum.Tam bu sırada Metin abi:
-lan oğlum sen kızlardan hoşlanmıyor musun?"diye sordu.
-"ne alaka abi ipnemiyim ben!"diye sert bir cevapla gelecek diğer sorulara engel olmak istedim.O ise her zamanki gibi rahat tavrıyla:
-"böyle hep el arabası olmaz bi manita yap artık,bak yaşın kaç oldu"dedi.O an gelen mesajla acilen kontak kurmam gerektiğini hissettim.Metin abi'nini son sözleri acı ve bir o kadarda gerçekti.Hayatı;mahallenin bakkalı,kahvehanesi ve ücra köşelerinde beyhude işlerle geçirmiş olan beni artık daha matah işlerle uğraşma şevki sarmıştı.Evin yolunu tutarken saçlarıma park halindeki şahin'in aynasında şekil vererek havaya girmiştim bile... eve az bir mesafe kala yeniden mesaj gelmişti.yüreğim kıpır kıpır,kör talihi yendiğimi düşünürken "yeni mesaj" ibaresinin bünyeye kattığı heyecan 90+'da gelen gol haberiyle kümede kalan anadolu takımı taraftarı hissiyatı kattı olaya... Hemen açtım şöyle yazıyordu:
"o aşkımlı mesajı ben yollamıştım haberin olsun.azcık atak ol,olmaz böyle"
Metin abiden gelmişti,yılların Cin Metin'i bana sağlam bir tokat atmıştı "pezevenk"diye sessizce söylendim.Eve varmıştım yıllarca tek tabanca gezmeyi başaran ben bu kalıbın dışına çıkmadan mahallenin;bakkalı,kahvehanesi,kasap önü gibi bilimum taze haber odaklı mekanlarında takılmaya devam ettim.

8 Temmuz 2008 Salı

NTVSpor-Football Tycoon

ntv spor;yaz tatiline çıkmamış,sıcaklardan bunalmış birde futbol ve tribün hasretiyle yanıp kavrulanlara güzel bi web tabanlı menajerlik oyunu hazırladı.ben başlayalı dört gün oluyor iki mağlubiyet üzerine iki galibiyet alarak vaziyeti kurtarmaya çalıştım... oyunla ilgili bilgi verecek olursa;oyunda futbolcuların ismini değiştiriyor olmamız hoşuma gitti kendi zevklerime göre karma bi takım çıkardım her alandan... bununla birlikte kullanımı kolay fazla sıkmıyor maçlar hergün saat 17:00'da başlıyor ve 5 dakika sürüyor,maç sırasında müdahalede bulunamıyorsunuz oyuncu değişikliklerini önceden belirlemek durumundasınız ve en kötüsü ise teknik direktör puanı... bu meret olmadan hiç bir şey yapamıyorsunuz taktik değiştirdiğiniz anda bile puanınız eksiliyor,tesellimiz bu puanın saat başı artması ancak ne kadar artarsa artsın böyle bi gereksizlik elinizi kolunuz bağlamaya yetiyor.yinede güzel bir net hadisesi.

http://fm.ntvspor.net/app/


3 Temmuz 2008 Perşembe

Adnan Örnek Yolun Açık Olsun...


ve adnan hoca gitti...
sürekli "herkes değişiyor bu adam neden hep kalıyor" denen adam gitti...
hem üzüldüm hem sevindim bu duruma...
üzüldüm;bu kulübün her kademesinde görev almış,takımın bayrak adamı olmuş bir isimin a takım hocalığını hakedip bi türlü göreve layık görülememesine...
sevindim;artık önü açık mutlaka bir yerlerde hocalık yapacaktır,ümit milli veya başka bir takım önemli değil adnan hoca bi tarafından tutacaktır bu işin...
bizde;sametlerle,kalparlarla,kayıhanlarla ufka yelken açacağız bi ara dalga vuracak devrilme durumunda bergerler,hagiler yetişecek imdadımıza koyacak on yılımızın içine...

26 Haziran 2008 Perşembe

RIGHTEOUS KILL: De Niro-Al Pacino


New York şehir polisine bağlı bir çift emektar dedektif, yasadışı yoldan huzuru sağlamaya çalışan bir seri katilin izini sürmektedir. New York Polis Departmanı’nın baskıcı ortamı altında 30 yıllık ortaklıktan sonra , bu donanımlı iki dedektif; David Fisk ve Thomas Cowan emekliliğe hazırlanmaktadır ama ikisi de henüz kendilerini emekliliğe hazır hissetmemektedir.

Rozetlerini çıkarmadan önce, kadın ticareti yaparak kötü ün yapmış birinin cinayetini araştırmak için çağırılırlar. Kısa bir süre sonra orijinal cinayetlerde olduğu gibi bir kurban; cinayeti açıklayan dört satırlık şiire sarılı bulunmuş bir şüpheli karşılarına çıkar. Diğer suçlar ortaya çıktıkça; dedektiflerin, hukuki sistemin açıklarından yararlanan suçluları hedef almış bir seri katille, karşı karşıya oldukları ortaya çıkar.

Seri katilin amacı polisin kendi başına yapamadığını yapmak ve huzuru sağlamak için suçluları sokaklardan temizlemektir. Son günlerde işlenen cinayetlerle ve daha öncekilerin arasındaki benzerlikler rahatsız edici bir soruyu gündeme getirir: İki deneyimli polis dedektifi acaba yanlış adamı mı demir parmaklıkların arkasına atmıştır?
...

12 eylülde türkiyede gösterime girecek film duyduğum andan beri acayip heyecan bastı babalar bir daha kaç kere bir araya gelebilir ki? konusu falan umrumda değil yani beğenilerimi ön planda tutmadan izleyeceğim bir film oalcak.aynı safta de niro ve al pacino...

fragman:
http://www.righteouskill-themovie.com

şevval sam

süper baba ile tanımıştık ilk defa şevval sam'ı sonraları hakkında bildiğim tek şey bu güzel kadının leman sam'ın kızı olduğuydu böyle güzel sesli bi annenin kızının müziğe kayıtsız kalmış olmasınıda düşünemezdim.öyle güzel sesi var ki çıkardığı "sek" albümüyle büyük sanatçı müzeyyen senar'ın dikkatini çekmeyi başarmış takdirini toplamıştı.bu albümde "benzemez kimse sana" ,"muhabbet bağına girdim","kimseye etmem şikayet" gibi türk sanat müziği parçalarına kendi yorumuyla can kattı.sam'ın rahmetli kazım koyuncu gibi onu konserlerinden takip eden ciddi bir kitlesi var televizyonlarda fazla boy göstermediğide aşikar olduğundan böylesi bir kitlenin onun sanatına vurulmuş olmasıda su götürmez bir gerçektir.

şevval sam'ın sek'in dışında birde istanbul secret adlı albümü mevcuttur.ayrıca bu ay sonu gibi "karadeniz"albümüyle sevenleriyle buluşması bekleniyor... sam;kazım koyuncu'ya ait hayde albümünde de "ben seni sevduğumi" ve "gelavera deresi" adlı parçaları seslendirmişti.



Türkiye 2-3 Almanya

ve euro2008 türkiye için sona erdi.üstelik turnuvadaki en kısıtlı kadro en iyi futbolla veda etti ülkemiz... hatalarıyla sevaplarıyla,oynayanıyla oynamayanıyla herkese ülkemize yeniden milli takım'ın değerini hatırlattıkları için teşekkürler... sanırım turnuvaya damgamızı vurduk.umarım karakteri oturmuş bir takım olarak avrupa ve dünya kupalarında saygı duyulan bir ekip olma yolunda doğru adımlar atar ve çıtayı yükseltiriz.

23 Haziran 2008 Pazartesi

Berat Artık Bursaspor'lu

amcaoğlunun oğlu oluyor berat sıkı bi bursasporlu ancak bunun pekişmesi için sünnet gerekiyordu.dün itibariyle adamlığa ve bursasporluluğa ilk adımını attı formalite olarak bir de eğlencesi var.seviyoruz seni berat!

21 Haziran 2008 Cumartesi

replik:turist ömer uzay yolunda

spak:kalp yok.
t.ö:ah! kör melahatta bana öyle derdi "kalpsiz..."
...
spak:canavar vasfı yok.
t.ö:canavar vasfi, vardıda şimdi yok allah rahmet eylesin kasımpaşada bi arbedede arkadan vurmuştu rakiplerini.ne delikanlıydı be...

Yorulmak Olmaz!...

şüphesiz turnuvanın rengini belirleyen takımız, bugün yine mucize gerçekleşti ve gündeme oturduk.daha ilerisi olur mu bilemiyorum ama sorun değil buraya kadar gelmek -her ne şekilde olursa olsun- süper!
Hırvatistan 2-4 Türkiye (P)

20 Haziran 2008 Cuma




euro96 ile başlayan panini serüvenim yaş-kazık kadar olmak-bir baltaya sap olamamak deyimlerine inat aynı tutkuyla sürüyor gazete bayiinden isterken biraz zor oluyor ama bi hastalık artık bu her kupa organizasyonunun ardından kendi kendime söz veriyorum "biriktirmeye devam edeceğim..."

18 Haziran 2008 Çarşamba

replik:trainspotting

morfin,diamorfin,siklozin,kodein,temazepam,nitrozepam,fenoborbiton, ve sodyum amital,destropropoksin,metadon,nalbufin,pethidin,pentozosin,buprenorfin,dekstromoramid,klormetinol aldık.
sokaklar... duyduğumuz acı ve mutsuzluğu yok edecek uyuşturucularla doluydu,hepsini aldık.lanet olsun c vitamini illegal olsaydı onuda kullanacaktık.

9 Şubat 2008 Cumartesi

modern talking

bir çoğumuzun hayatına yeşilçam ile girmiştir,orada sevmişizdir modern talking'i eğer brother louie'de gözümüzün önünde film şeridi akıyorsa-ki bu şeritte şahit olduğumuz mekan diskodur,muhtemelen banu alkan veya hülya avşar gibi dönemin taş hatunları ayıklanmak üzeredir-.yeşilçam'a da bi turist ömer selamı çakmak gerekir... aslında şarkıları hep disko veya benzeri muhit etrafında geçmektedir cheri cheri lady'de your my heart your my soul'da olduğu gibi velhasıl kelam bu güzel grup 80'lerin sonu gibi ayrılığın eşine gelmiş hatta ayrılmıştır lan işte... daha sonra 80'lerin efsanesi olarak anılan grubun değişen ve gelişen müzik dünyasında yeniden damga vurmak istemesi pek işe yaramamıştır 98'de bir araya gelen grup 2000'lerin başında tekrar yollarını ayırmıştır.sevenleri için değişen bir şey yoktur hala 80'lerin efsanesidir ve yeşilçam'ın dışarıdan arak müzikleriyle dahada yücelmiştir gözümüzde, kendilerine gönül plaketimizi gönderiyor onların nezlinde bir selamda gerek nuri alço gerekse emrah filmerinin "bol gerilimli"sahnelerinin sömürüsüne uğramış unutulmaz halloween'dan arak müziklere yine sinemamızın taş hatunlarının dönemin afilli abileri tarafından götürüldüğü sahnelerde efsane haline gelmiş george michael'ın careless whisper'ına gelsin.yeriniz her daim ayrıdır bunu böyle bilin "şarkılar eskirde sözler eskirde bir sen eskimessin benim gönlümde"eseriyle kapatıyorum konuyu.
brother loui:
http://youtube.com/watch?v=ect3VoEUJn8&feature=related

not:alphaville'i unutmak ne mümkün onada burdan saygılar diyelim.unutmadan solisti fena halde sinemamızın pek tanınmamış bir jönüne benzetiyorum ama kim olduğunu çıkartabilmiş değilim.


aman be osman aabi

daha önce buradan durgunluğundan bahsetmiştik osman abi'nin kendisi blogu okumuş olacakki arka arkaya bombaları patlatarak yönetimde ne kadar etkin biri kişiliğe sahip olduğunu gösterdi.ilk bombası ceyhun transferini sonuçlandıramayınca,arabayatağında da bir süre oynayan emo'yu takıma kazandırmasıydı hemde 10 numara olarak."yahu nerden anladın be osman abi 10 numara olduğunu" diye sorunca,"emonun fakir bi ailenin çocuğu olduğunu,tesisilere bırakıldığını psikolojik olarak zor günler geçirdiğini söyledi"."abi ne alaka yav bu nasıl mantık" diyecektik ki kendisnin hassas,duygu insanı olduğu aklımıza geldi.cümlelerimizi daha dikkatli seçtik. abimizin elbet bi bildiği vardır dedik.son olarak "trabzona 3 atacağız" sözü trt'de yankı buldu hafif sırıtaraktan yorumladılar bursaspor 2.başkanı osman çelik'in sözlerini... blogu takip ettiğini biliyorum abi,malzeme verme bunlara allasen hayır çarpıtıyorlar sözlerini daha önceden senin için aimar'ı,zidan'ı alacak dememişler miydi bunlar.aynı bunlar işte aman diyim abi... saygılar abi.

not:fotoğraf için emo sima'yı düşünüyordum malum bu durumlarda -sağolsun- google olmasa elimize alacağız ancak emo'nun oradada resmini bulamadık aksine myspace aleminin bütün emoları çarşaf çarşaf döküldü.e onada benim gönlüm razı olmadı.

6 Şubat 2008 Çarşamba

CNBC-e Bilim Kurgu Kuşağı:BACK TO THE FUTURE I

marty mcfly ve çılgın doktor emmet brown'un maceraları bir kez daha ekranlarda hayat buluyor,bir dönem tiryakisi olduğumuz geleceğe dönüş serisi her perşembe cnbc-e'nin bilim-kurgu kuşağında
http://www.cnbce.com/film.asp?ID=557

5 Şubat 2008 Salı

formanın tılsımı

90’lı yılların ortalarıyla 2000’lerin başında bursaspor için kült figür haline geldi ortası yeşil forma,intertoto başarısıyla birlikte uzun yıllar giyilen forma ileriki yıllar aynı etkiyi göstermedi keramet formada değildi yani sonra celtic’in göze hoş gelen formasına göz dikti taraftar,her sezon başı yönetimden formayla alakalı beklentiydi celtic stili -aslında bu tabirde yanlış geliyor bana en azından bizim neslin bunu kullanması.celtic her ne kadar köklü bir kulüp olsada 63’de kurulmuş bursasporun ilk mücadeleleri bu formayla gerçekleşmiş olması “bizim” dememiz için önemli bir ayrıntı.ha esin kaynağı hakkında en ufak bilgim yok onuda belirtmeliyim.bu formayada kavuşmamız pek bir şey değiştirmedi zaten takım kullanmıyor sadece yeni transferlerde boy gösteriyor yatay-çizgili… şimdi eski bir rahatsızlığımız nüksetti canımız fena halde ortası yeşil forma çekiyor biliyoruz değişen bir şey olmayacak ama… umut fakirin ekmeğiymiş.

4 Şubat 2008 Pazartesi

yeni türkü-başka türlü bir şey

tokat gibi gerçekleri vuruyor yüzüme bu şarkı... bu yarım kalmışlık benim artık doğamda,içime işlemiş.böyle gideceğim bu dünyadan... ne yapayım...

başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz havası ayrı hava

nerde gördüklerim nerde o beklediğim
rengi başka tadı başka
bir başka yolculuk dalından düşmek yere
yaşadığından uzun
bir tatlı yolculuk dalından inmek yere
agacın yüksekliğince dalın yüksekliğince
rüzgarda
ve bir yeni ömür vardiğin cimen yeşilliğince...

başka türlü bir şey benim istediğim
ne ağaca benzer ne de buluta
burası gibi değil gideceğim memleket
denizi ayrı deniz havası ayrı hava

nerde gördüklerim nerde o beklediğim
rengi başka tadı başka...

eski,güzel diziler

süper baba dizisi için internette büyük bir özveriyle çalışıyor süperbaba ekibi,çabaları sadece yeniden yayınlanması değil -bu en büyük dilekleri ama- dizinin kuşağımıza kattıklarına mahsuben bir teşekkür olarak onu canlı tutmak.özellikle dizinin oyuncularıyla yaptıkları röportajlarla takdiri hakediyorlar aynı paralellikte bir çaba da "şaşıfelek çıkmazı" sevenlerinden geliyor,onlarda dizinin tekrar yayınlanması bu sıcak dostlukların kurulduğu sokağın yeniden canlanmasını yeni neslinde bundan faydalanmasını istiyorlar yaptıklarıda havada kalmıyor doğrusu site belki arama motorlarında en ücra köşelerde çıkıyor ancak dizinin önemli isimleri onlara ulaşabiliyor.en öenemli örneği ise çağan ırmak'ın ulaşıp arkadaşlara teşekkürlerini iletmesi... uzun lafın kısası bizim çocukluğumuz "eğilme" dönemlerimiz, teknolojinin henüz bu kadar sarıp sarmalamadığı bir zamanda bu sımsıcak dizilerle geçti,ufkumuz açıldı,onların kattıklarıyla yoğrulduk... keşke ekranlarda yine bu tür diziler olsa diye bi temennide bulunacağım temenniden öteye geçemeyeceğini bile bile çünkü ortam bu,pazarda bu gidiyor maalesef...

süperbaba için;
http://www.superbaba.8m.com
şaşıfelek çıkmazı için;
http://www.geocities.com/sasifelekyeniden/

2 Şubat 2008 Cumartesi

"mazlumu getirin bana..."


92 yılında ödeyemediği ev kirası sonucu kapı dışarı edilip,bir parkta sabahlama planları kurarken ölüyor yadigar ejder.ne kadar acı bir son tıpkı filmlerdeki gibi hayattada figüranmış mazlum... günü belki kurtarıyordu türk sinemasındaki emeği karşılığında... dayak yiyen adam;en çok yorulup en az parayı alıyordu hayatıda bu paralellikte devam etmiş anlaşılan... 92 yılında ölmüş bir insan için bunu 16 yıl sonra öğrenmenin mahçubiyetini taşıyorum ve belki daha kaç sinema emekçisi aynı şekilde yok olup gitti,daha kaçından habersizim.

muhsin bey(1987)


yavuz turgul imzalı şener şen ve uğur yücel'in karşılıklı döktürdüğü film muhsin bey, özellikle ali nazik karakterinin çocukken zihnimize kazındığı,muhsin bey'in müzik üzerinden görünen aslında bir çok konuda yozlaşmaya karşı durduğu muhteşem bir filmdi.
filmde karakterlerde başlı başına irdelenmeli ikinci adam kapıdan kovsan bacadan giren cinsten olan osman cavcı -ki muhsin bey'in gerçektende eli,koludur arada bi danıştığı insandır bir çok konudada önderlik yapmıştır-.yine sevda hanım o sahnelerin tozunu yutmuş hayatın sillesini yemiş ağzı bozuk semt hatunu rolünü çok iyi kıvırmış filmin olmazsa olmazlarından pavyon karısının küçük kızı klişeside sanırsam ilerde çekilen gönül yarasına ve bir çok filme ilham olmuştur.yine ali nazik türk sinemasında kült karaktere verilebilecek güzel örneklerdendir,uğur yücel urfalı rolünü hal ve hareketten tutunda şiveye kadar çok iyi başarmış ,"evlerinin önü boyalı direk"i de çok iyi yorumlamıştır.

ali nazik-evlerinin önü boyalı direk
http://www.youtube.com/watch?v=Atw1feTdguA&feature=related

cine5'te tekrarlı filmler


cine5 uzun zamandır haftada bir aynı filmi ekranlarda döndürüp duruyor buna önce uçurtmayı vurmasınlar ardındanda muhsin bey filmiyle şahit olduk.film seçimleride tam defalarca izlenecek cinsten olduğundan takdire değer... merakla bekliyoruz sırada ne var? bi sadri alışık yakışır diyorum ben hele şakayla karışık olursa tadından yenmez.

arka sayfa


cuma geceleri 2 tane adam dvd-kitap-dergi-oyun vs.aklınıza gelen ne varsa sunuyordu önümüze bizde tabi ağzımızın suları aka aka seyrediyorduk can kozanoğlu ve kanat atkaya abileri, en son panini için mail atmıştım nazar mı değdirdim nedir program bir daha yayınlanmadı ntv'nin ise "kime diyorum ben"de olduğu gibi umursamaz tavrı devam ediyor. bu program için attığım onca maile otomatik olarak "değerlendireceğizidir efendim" den öteye geçmiş değiller.

ne oldu be osman abi?...


karasu yönetiminde gördüğümüzde önce çok şaşırmıştık zira bursada sık sık yapılan başkanlık seçimlerinde genelde zirvedeki isim değişiyor çekirdek kadro sadece makam değiştiriyordu bir kaç istisna dışında,işte tam bu noktada osman abi'nin kadroda yer alması beni hayli şaşırmıştı... göreve başladığında hayli atak olan osman abi önce zidan,ardından aimar bombasını patlatarak şehrimizin yılalrdır giremediği havaya girmesine neden oldu.tabi daha sonra bunların basının uydurması olduğu ortaya çıktı(osman abi öyle söyledi)... osman abinin ikinci icraati başkanı tahtından etmek oldu tam herhalde kendisi başa oynuyor derken bu seferde eski başkanlardan ibrahim yazıcı'nın kadrosunda ikinci başkan olarak yer aldı ve ne olduysa ondan sonra oldu dalgın,bezgin bir ruh haliyle objektiflere yansıyan osman abimiz sözleşme imzalayan futbolcunun yanında objektiflere olay gazetesi okurken umursamaz,mahalle kahvesi insanı olarak yakalandı... yine son günlerde pek durgun görünen abimiz transferlerden bi haber şekilde canlı yayınlarda gezerken olmaz dediği transferler hallolmuş,yönetim; abimizin ifadelerinin aksini doğrular nitelikte açıklamalarda bulunmuştu... bu noktada,osman abinin yeniden eski günlerine dönmesini istiyoruz,durgun halleri bizi derinden yaralıyor... osman abi esenevler çocuğu,osman abi garaj6 çocuğu -bazı bazı yiğitler toki civarındada takıldığı söyleniyor-