27 Temmuz 2008 Pazar

matadore osman

"İtalya'nın Fiorentina, Palermo ve Roma takımlarıyla görüşmelerimiz devam ediyor. Fiorentina yüzde 50 ihtimalle olacak gibi"osman çelik

hafta içi osman çelik'in açıklamaları futbol gündemine oturmuş hatta bir çok bursalıyıda heyecanlandırmıştı.açıklamada şöyle diyordu osman çelik;"Roma takımından faks geldi. Bize neler yapabileceğimizi sordular. Barcelona'ya gittiğim zaman bir futbol cambazını gördüm, onunla anlaştık. Açılış töreninde o futbol cambazı gösteri yapacak. Ama açılışta yabancı bir takımla maç yapacağız" sanki romalılarla bi kanka durumu söz konusuymuş gibi,"senin için ne yapabiliriz osmancığım"...

bu kadar ses getiren haberin yanında osman çelik'in bir de geçmişten gelen kötü referansı var ki-kendisinin adını google'a yazdığımızda nedense çeşitli aimar resimleri çıkıyor.
olayın özüne dönecek olursak sezon açılışına galatasaray davet edilmiş.muhtemelen bir ay gibi bir süre zarfında osman çelik'i ekranlarda göremeyeceğiz.

20 Temmuz 2008 Pazar

ryu vs ken

bir japonya-amerika çekişmesi desek yanılmış olmayız bu ikili için ayrıca benzer özellikleriyle dikkat çekerler bu yüzden mücadeleleri daha bir çetin geçer çocukluk dönemlerimizde karşılıklı aduketlerle az mı oyun bitirmiştik ne kadar can götürdüysek kardı zaman aşımında canı fazla olan ayakta kalırdı:)
ryu'dan bahsetmek gerekirse,en çok dikkat çeken yeşilçam ayarındaki hayat hikayesidir.şöyle ki;ryu'nun babası küçükken öldürülür daha sonra onu yetiştiren ustasıda babasını öldüren kişi tarafından -daha sonraları explus serisinde karşımıza çıkacak olan kişi;akuma- öldürülür.ryu; cüneyt arkın misali intikam yeminleri eder,günlerce hazırlanır kapı falan boyar.neyse akuma'nın karşısına çıkmak için sabırsızlanır ancak akuma ryu'nun öz babasıdır.şok olur ryucan piskolojik bunalıma girer.ve kendini street fighter'a adar.her gün kapışır...
daha öncede dediğim gibi ken'le benzer özellikleri olması kavganın derbi havasında geçmesine neden olur ancak sorunlu bir çocukluk geçiren ryu acımasızdır,ayakta kalandır.ken ise yaz aylarında saz çalan ağustos böceğidir;tembeldir,haylazdır,çomardır...

soundtrack-canım kardeşim(1973)

bu film garibanlığın neden olduğu çaresizliği ne kadar güzel anlattıysa müziğide karanlığa,o puslu sahnelere o kadar güzel uyum sağladı.
altın koza film festivali en iyi müzik ödülü-canım kardeşim(cahit oben)
Cahit Oben-Canım Kardeşim

19 Temmuz 2008 Cumartesi

bir semt hikayesi: müzmin sap

Telefonun sesini duyunca tuvaletten elimi bile yıkamadan heyecanla koştum,her zamanki gibi turkcell'in kampanya sms'lerindendir diye geçirdim içimden lakin bir bekleyişte yok değildi.Müzmin bir sap olarak karşı cinse ait beklentilerimde kendimi aşmıştım... Telefona baktım,sadece baktım sonra neden baktığımı unuttum hatırlayınca hemen gelen mesaj ibaresine odaklandım "Aşkım nasılsın,müsaitsen bana biraz kontör gönderirmisin"diye nejat alp'in taverna tadında şarkı sözleri gibi bir mesajla karşılaştım.O kadar çok ihtiyacım vardıki sevdiceğe kontör göndermeye,lakin böy öyle biri olmadığı gibi -20 kontördeydim lan!.. şu mesajı bana kimin yolladığını öğrenecek durumum bile yoktu.Kendimce tadını çıkarıyordum durumun.Arkadaşlara; "Benim eski manita,barışmak için kılıf arıyor" demeye getirecek kadar haysiyet yoksunu biri olacakken bu saçma düşünceden vazgeçtim,belkide yemeyeceklerini düşündüm bilemiyorum...
Kahvenin yolunu tutarken bir mesaj daha gelir mi diye düşünüyor ve nasıl bir strateji izlemem gerektiğini planlıyordum.İlk işim kahvenin demirbaşlarından birinden kontör transfer etmekti.Aylardır en çok başvurduğum servisti kontör transfer servisi... Metin abiyi gördüm hemen yanına yanaşarak:
-"abi kontör var mı?"diye sordum.
metin abi:
-ulan insan bi selam verir be...
diyerek önce azarladı akabinde elini gırtlağına fiske hareketiyle götürerek kontörü olmadığını ima etti.Heyecanımı farketmiş olmalı ki:
-ne bu telaş oğlum görende manita yaptın sanacak
diyerek alaycı bi tavra büründü.ben ise oralı olmuyor dandik nokia telefonumu baş ve işaret parmağımın arasında seri bir şekilde çevirip,bir yandanda kontör isteyeceğim birilerini arıyordum.Tam bu sırada Metin abi:
-lan oğlum sen kızlardan hoşlanmıyor musun?"diye sordu.
-"ne alaka abi ipnemiyim ben!"diye sert bir cevapla gelecek diğer sorulara engel olmak istedim.O ise her zamanki gibi rahat tavrıyla:
-"böyle hep el arabası olmaz bi manita yap artık,bak yaşın kaç oldu"dedi.O an gelen mesajla acilen kontak kurmam gerektiğini hissettim.Metin abi'nini son sözleri acı ve bir o kadarda gerçekti.Hayatı;mahallenin bakkalı,kahvehanesi ve ücra köşelerinde beyhude işlerle geçirmiş olan beni artık daha matah işlerle uğraşma şevki sarmıştı.Evin yolunu tutarken saçlarıma park halindeki şahin'in aynasında şekil vererek havaya girmiştim bile... eve az bir mesafe kala yeniden mesaj gelmişti.yüreğim kıpır kıpır,kör talihi yendiğimi düşünürken "yeni mesaj" ibaresinin bünyeye kattığı heyecan 90+'da gelen gol haberiyle kümede kalan anadolu takımı taraftarı hissiyatı kattı olaya... Hemen açtım şöyle yazıyordu:
"o aşkımlı mesajı ben yollamıştım haberin olsun.azcık atak ol,olmaz böyle"
Metin abiden gelmişti,yılların Cin Metin'i bana sağlam bir tokat atmıştı "pezevenk"diye sessizce söylendim.Eve varmıştım yıllarca tek tabanca gezmeyi başaran ben bu kalıbın dışına çıkmadan mahallenin;bakkalı,kahvehanesi,kasap önü gibi bilimum taze haber odaklı mekanlarında takılmaya devam ettim.

8 Temmuz 2008 Salı

NTVSpor-Football Tycoon

ntv spor;yaz tatiline çıkmamış,sıcaklardan bunalmış birde futbol ve tribün hasretiyle yanıp kavrulanlara güzel bi web tabanlı menajerlik oyunu hazırladı.ben başlayalı dört gün oluyor iki mağlubiyet üzerine iki galibiyet alarak vaziyeti kurtarmaya çalıştım... oyunla ilgili bilgi verecek olursa;oyunda futbolcuların ismini değiştiriyor olmamız hoşuma gitti kendi zevklerime göre karma bi takım çıkardım her alandan... bununla birlikte kullanımı kolay fazla sıkmıyor maçlar hergün saat 17:00'da başlıyor ve 5 dakika sürüyor,maç sırasında müdahalede bulunamıyorsunuz oyuncu değişikliklerini önceden belirlemek durumundasınız ve en kötüsü ise teknik direktör puanı... bu meret olmadan hiç bir şey yapamıyorsunuz taktik değiştirdiğiniz anda bile puanınız eksiliyor,tesellimiz bu puanın saat başı artması ancak ne kadar artarsa artsın böyle bi gereksizlik elinizi kolunuz bağlamaya yetiyor.yinede güzel bir net hadisesi.

http://fm.ntvspor.net/app/


3 Temmuz 2008 Perşembe

Adnan Örnek Yolun Açık Olsun...


ve adnan hoca gitti...
sürekli "herkes değişiyor bu adam neden hep kalıyor" denen adam gitti...
hem üzüldüm hem sevindim bu duruma...
üzüldüm;bu kulübün her kademesinde görev almış,takımın bayrak adamı olmuş bir isimin a takım hocalığını hakedip bi türlü göreve layık görülememesine...
sevindim;artık önü açık mutlaka bir yerlerde hocalık yapacaktır,ümit milli veya başka bir takım önemli değil adnan hoca bi tarafından tutacaktır bu işin...
bizde;sametlerle,kalparlarla,kayıhanlarla ufka yelken açacağız bi ara dalga vuracak devrilme durumunda bergerler,hagiler yetişecek imdadımıza koyacak on yılımızın içine...